31 Ağustos 2009 Pazartesi

KUMRU'DA YAZARLARI DİNLEMEK! /BEKİR AKKAYA

Okuma alışkanlıkları olanlar, yazarları okur da dinleme imkanını pek bulamazlar. Okuyucu için bir yazarı dinlemek ya da onun yazdığı bir kitabı imzalattırmaktan daha anlamlı bir şey olamaz. Geçen hafta Kumru’lu okuyucular böyle bir imkanı yakaladılar. Kumru Etüt Eğitim Merkezinde düzenlenen “YAZARLARLA TANIŞMA TOPLANTISI”ndan son derece yararlandım. Etüt Eğitim Merkezi İdarecisi Şükrü Mat Beyefendiden aldığım bilgiye göre toplantıya katılanlar; 1. Ali Burhan : Zaman Gazetesi Çocuk Bölümü Editörü ve Muhabir. ESERLERİ : Yıldızlı Atlas, Çocuklar İçin Hikayeler, Ormandaki Bisiklet vs. 2. Salih Zengin : Zaman Gazetesi Çocuk Bölümü Editörü ve Muhabir. ESERLERİ : Çok Mavi Hikayeler, Şişkonun Bütün Adamları. 3. Gökhan Akçiçek : Türkiye Yazarlar Birliği Ordu Başkanı -Şair ve Yazar, ESERLERİ : Bülbül Dersi, Bulutlar Örtmese Güneşi vs. 4. Nuri Kahraman - Ordu İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni- Eğitimci Yazar- Bir çok şiir kitabı var...


Davete başta Kumru Kaymakamı Yasin Özcan , Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Hocaoğlu, İş Adamı , İl Encümen Azası ve Şair Kumru’lu İsmet Erçal ve çok sayıda davetli katılmıştı. Çok sayıda bayan da toplantıya iştirak etmişti. Toplantıda yazarlar ve şairler bu kez yazmadı, konuştu. Yazdıkları kitaplardan şiirlerini kendileri okudu. Kumrulu okuyuculardan gelen sorulara yazarlarımız enteresan cevaplar verdi. Her soruyu her yazar farklı bakış açıları ile cevaplandırdı.

Eğitimci Şair ve Yazar Nuri Kahraman “ günümüzde çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için anne ve babalara çok büyük görevler düştüğünü ifade ederken, Yazar Burhan Eren “ Yazarlarla toplum arasında açık bir çizginin olmadığını” ifade etti. “Bizim geleneğimizde yazarla toplum içiçedir, ancak modern yazar tiplemesi bu çizginin dışındadır.” İfadesini kullandı. “Yazar halk için yazmalıdır, ne yazık ki günümüzde halk için yazmak pek kabul görmüyor.” Gaspıralı İsmail’i örnek vererek “ Geçmişte yapılanlar bugünde yapılabilir, yazar toplum için yazmalı ve yazara “DÖN BANA BİR ŞEY ANLAT” denilmeli ifadesini kullandı.

Çocuk Kitapları yarışmasında şiir dalında Milli Eğitim Bakanlığının 1992 yılında açtığı yarışmanın birincisi ve 1995 Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü alan Ordulu Şair Gökhan Akçiçek ilginç değerlendirmelerde bulundu. Şair Gökhan Akçiçek “ Toplum yazarlardan ne bekliyor? Yazarlar toplumdan ne bekliyor?” dedikten sonra “ Türkiye’de yazarın yaptıkları kendine geri dönmüyor, Türkiye’de yazara değer verilmiyor, toplumda yazarlar örnek alınılacak, gençlere yol gösterilecek bir durumda değiller. Bizim yazarlarımızın gençler neyini örnek alsınlar ki? Atları yok, yatları yok, altında arabaları yok.” Dedikten sonra “benim posterimi genç neden yatak odasına assın ki, popçular varken, ödül para etmiyor ki, ödül karın doyurmuyor ki! “yabancı ülkelerdeki okuma oranlarını ve kitap baskı sayıları ile ilgili bilgi verdi. “Ordu Lisesi Mezunuyum. Türkiye çapında Milli Eğitim Bakanlığının açtığı kitap yarışma ödülünü aldım. Ve ilgili kitabı 1995 yılında Edebiyat öğretmenime götürdüm. Bana “ ne kadar kazanıyorsun.” Dedi ve kitabı hiç eline bile almadı. Beni kutlamadı bile . Yine 1995 yılında Milli Eğitim Müdürü’nün yanına gittim. Kitabımı hediye etmek istedim. Bana o da “ İyi kazanabiliyor musun? Para var mı para “ diye sordu. Şimdi O müdür bey yurt dışında kültür ataşesi. İşte durumumuz. Kitabının son baskısının beş bin bastığını, bakanlığın telif hakkı olarak 130 milyon verdiğini” ifade etti.

Yazar Burhan Eren “ Her insan bir şekilde çocuklara okuma alışkanlığı kazandırabilir. Bazı özel günlerde başka hediye yerine kitap hediye edip çocuklara kitaba yönlendirilebilir. Her şeyi devletten beklemek doğru bir şey değildir. Bizim kütüphanelerimiz genelde kapalıdır. İleri ülkelerde kütüphaneler 24 saat açıktır. Siz kütüphanelerin başına hiç okumayan insanları getirirseniz o kütüphaneden yarar bekleyemezsiniz. Okul ve kütüphanelere tavsiye olmayan kitap sokulmaz diye bir uygulama var. Oysa faydalı olan her türlü eseri kütüphaneler bulundurmalıdır. Şimdilerde okullarımıza bir bakın. Kütüphaneler bomboş. Hatta bazı okullarda kütüphane bile olmadığı söyleniyor.” Diyerek önemli bir konuya parmak bastı.

Yazar Salih Zengin çocukların dünyasını anlattı. “ Dünyanın bütün harfleri olup bitenlere şaşıyor. Biz hala çocukları anlamamaya gayret ediyoruz. Çocuklar her şeyin farkındadır. Ve çocuklara yönelik hiçbir çalışma inanın boş yere yapılan bir çalışma değildir. O yüzden yazıyorum. Beni büyüklerden çok çocuklar anlıyor. Lütfen anne ve babalar çocuklarına daha yakın olsunlar.” Değerlendirmesinde bulundu. Daha sonra Yazar Salih Zengin kitaplarını imzaladı.

Güzel bir akşamın ardından davetlilerin yüzlerinden memnun oldukları anlaşılıyordu.

Bana göre bu tanışma toplantısının bir eksiği vardı. Bu toplantıda Kumru’lu yazarlara hiç değinilmedi. Ya da bu toplantıya davet edilmemişlerdi. Oysa Kumru’dan da bir çok yazarlarımız ve şairlerimiz mevcuttu. Mesela Kumrulu Mehmet Azim Çocuk Edebiyatçıları ve Sanatçıları Birliği 2003 yılı çocuk edebiyatı eğitici okul kitapları dalında ödüle lâyık görülmüş, hatta Etüt Merkezinin tavsiye ettiği Zambak dergisi’nin de yazarlarından, bir çok kitap ve hikayeye imza atmış bir yazarımızdı. Yine Yılmaz İmanlık iyi bir şair ve yazar olarak bir çok kitaba imza atmış bir edebiyatçıdır. Bir kaç yıl önce vefat eden Ozan Selami bu toplantıda anılabilir, onun şiirleri okunabilirdi. Edebiyatçı Nazım Aslan’ın birkaç şiir kitabı yayınlanmış, Prof. Dr. Abdullah Özbek’in ona yakın kitabı yayınlanmış yazar olarak Türkiye’ye mal olmuş şahsiyetlerdir. Her birimizin evinde bulunduğu Halil Tatlıgül Hoca Kitabını bize hazırlayan Ali Duran Demircioğlu’nun Kumru’lu yazar deyince akla gelmemesi mümkün değildir. Ben sadece burada örnek olması bakımından birkaç isim zikrettim.

Çocuklara “ Siz hiç kitaplarda okunan parçaların yazarlarını gördünüz mü?” sorusu sorulurken, Kumrulu bir yazarın ders kitaplarında da adı olduğu bu yüzden ödül aldığı, çocuklarımıza bir şekilde verilmeli kanaatindeyim. Belki de bu tanışma toplantısının ileriki ayağı buna yöneliktir. Ancak bu bilgiden yoksun olduğum için bunları yazma ihtiyacı hissettim.

Her ne olursa olsun bu tanışma toplantısında kimin emeği varsa şahsım adına teşekkür ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı iletiyorum…





BEKİR AKKAYA

KUMRU.28.04.2004



BEKİR AKKAYA

Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2004 Cumartesi

http://my.opera.com/kumruhaber/blog/show.dml/428129

Hiç yorum yok: